Lewis Hamilton’un Ferrari macerası, kırmızı rüyadan çok sabır testine dönüştü. Yedi kez dünya şampiyonu, 2025 sezonunda dev transferle Ferrari’ye katıldı ama beklenen mucize bir türlü gerçekleşmedi. Ne podyum, ne zafer… Şimdilik sadece hayal kırıklığı. Ama Hamilton sakin: “Taraftarlar öfkeli olabilir, ama onları suçlamam. Gerçeği bilmek için takımın içinde olmanız lazım,” diyor.
20 yarış geçti, hâlâ sıfır podyum. Takım arkadaşı Leclerc 64 puan önde. Hamilton altıncı sırada. Ferrari taraftarlarıysa sabrını çoktan yitirdi. Ama Britanyalı pilot umudunu kaybetmiş değil: “Bu bir maraton, sprint değil,” diyerek kendini de, takımı da motive etmeye çalışıyor.
Kırmızı takımın dev yapısına alışmak kolay değil. Hamilton bunu itiraf ediyor: “Formula 1’i dışarıdan izleyenler, gerçekte neler döndüğünü bilemez. Bizim işimiz sadece direksiyon çevirmek değil; teknik, strateji, kültür… Her şey iç içe.”
Röportajın en duygusal anıysa Niki Lauda ile ilgili. “İlk tanıştığımızda benim tarzımı anlamıyordu. Ama sonra bana ‘Sen tam bir yarışçısın, tıpkı benim gibi’ dedi. O an, tüm önyargılar bitti.” Hamilton, Lauda’nın kendisini Mercedes’e getiren kişi olduğunu hatırlatıyor ve “Onunla yarışlar benim için bambaşka bir anlam kazandı,” diyor.
Ferrari’de işler şu an zor olabilir ama Hamilton’un gözleri hâlâ ileriye bakıyor. “2026’da yeni kurallar geliyor. O zaman her şey değişebilir,” diyerek rakiplerine gözdağı veriyor.
Kısacası Hamilton hâlâ savaşta. Taraftarlar sabırsız, Ferrari baskı altında ama Britanyalı pilot pes etmiyor. Onun için bu sadece bir sezon değil, yeniden doğuş mücadelesi.